Selçuk Dikici – Yoksul-u Fâni

Yoksul-u Fâni

Yoksul-u Fâni, insanın ruhsal yolculuğunun ve içsel dönüşümünün derinliklerine inen, tasavvufun engin dünyasında bir keşif hikayesidir. Dünyanın boş heva ve hevesine kapılmış, nefsinin elinde köle olmuş bir adamın, ilahi aşkın sırrını arama maksadıyla çıktığı yolculuğu anlatır. Her adımda kaybolan, fakat sonunda aşkın ateşiyle yanarak, kendi özüne ulaşan bir ruhun öyküsüdür.

Bu eser, insanın içindeki boşluğu fark etmesi, nefsini terbiye etmesi ve nihayetinde Hakk’a yönelmesi sürecini işler. Yoksul-u Fâni, sadece bir bireyin arayışını değil, aynı zamanda evrensel bir gerçeği dile getirir: Gerçek yoksulluk, Tanrı’ya kul olmaktır. Her kaybolan, bir şekilde daha yüksek bir hakikate, sonsuz bir huzura doğru yol alır.

İlahi aşkı keşfetmek, bir insanın en derin içsel varlığını bulması ve nihayetinde varlık ile yokluk arasındaki dengeyi bulmasıdır. Yoksul-u Fâni, okurları sadece bir hikayede değil, kendi içsel yolculuklarına çıkaran bir rehberdir. Bu kitap, nefsin esaretinden kurtulup, içindeki gerçekliği ve aşkı bulan herkesin öyküsüdür.

Her sayfası, insanın kalbini arındıran, ruhunu aydınlatan ve ona sonsuz huzuru arayan bir içsel keşfe davet eder. Yoksul-u Fâni, kaybolduğunda kendini bulmayı ve varlığın derin anlamına ulaşmayı isteyenlerin yolculuğu için manevi bir eserdir.

Ve bir yoksul, kalbini O’na açarsa,
Onun ışığında yaşarsa,
Artık hiçbir şey eksik kalmaz,
Çünkü her şeyin özü O’dur.
O her şeyin kaynağıdır.

Her şey kaybolur, O var olur,
Her varlık O’na döner,
Süre-i içinde O’nun nakşı olan dolar.
Ve o yürek, O’nun aşkında sonsuzluğa uzanır.
Ve sonsuzluk, yine O’nda kaybolur.